12 Kasım 2010 Cuma

Delilik

İçinde bir şeylerin patladığı
Olur mu yaktığı
Derinde bir delilik
Delilikte farkındalık
Farkındalıkta sinirsel fırtınalar
Ateşlenir mi
Tüm hislerin duyguların
Yoksa ben deli değil miyim?

25 Eylül 2010 Cumartesi

neden?

gözümü açtığımda düşüyordum
tutunmaya çalıştım uzanan eller
aradım elimi uzattığım kişilerden
tüm ellerin meşgul olduğunu görünce
ses çıkarmadım
ama tek bir günde
özel bir günde o eller yine yoktular
yok olanların ardından bakmak
için vakit yoktur düşerken
sadece derinimde bir yer kırıldı
neden diye?
ve hala soruyorum
ben mi bir şey yaptım diye
acaba insanlar da kendilerini
sorguluyorlar mı böyle????

hala düşüyorum
ama farklı ellerden yardım alarak
daha yumuşak bir iniş yapacağım...

18 Eylül 2010 Cumartesi

herşey


insanlığın tüm uğraşı zamanın eteğinden tutabilmek için
tüm yazılıp çizilenler
düşünceler, sanat eserleri
icatlar hepsi geleceğe taşınmak uğruna.
Çünkü insan ruhu bu kadar kısıtlı ömrü olan
beden ait değildir
o özgür ve zaman kısıtlaması olmayan bir varlıktır
görevimizi  tamamladığımızda ruh özgürlüğüne kavuşacak
ve tüm yapılanlar gereksiz olacaktır.
ve sonunda ruh bu sıkışmışlık duygusundan kurtularak
gerçekleri görmeye kavramaya başlayacaktır..

30 Ağustos 2010 Pazartesi

şşhh!

Sır olmalı hayallerim
Ağzımdan dökülünce istekler
Birer birer yalan oluyor
Biri söyleyecek olsun
kaçıveriyor hemen
ufak şans perilerim
hele ki yazayım
bir defter kenarına ismini
anında siliniverirsin dünyamdan..

23 Ağustos 2010 Pazartesi

derinliklerim







Dışımdaki her şeyin bilincinde
hepsini kavradığım şu anda
İçime dönüyorum
bir uçurumdan düşmeyi
Derinliklerimde boğulmayı
düşlüyorum kardeşim!

21 Ağustos 2010 Cumartesi

Var olmanın Dayanılmaz Hafifliği

altı çizilen cümleler:
-Yüzeyde anlaşılabilir bir yalan; altında aklın alamayacağı bir gerçek.
-Mezarlıkta hep huzur vardır.
-Gizliliğini kaybeden her şeyini kaybetmiştir.
-Cerrah olmak eşyanın yüzeyini yırtıp açarak içinde ne gizli olduğuna bakmak demektir.
-Tanrısı ona inekler üzerinde egemenlik kurma izni vermişti, bundan çok gurur duyuyordu.(köpeğin insan hakkındaki düşünceleri)
-Ve eğer adı olmak ruhu olmak demekse hepsinin ruhları varmış diyeceğim Descartes'e inat.
-Deliliği (yani insanlıktan son ve kesin kopuşu) at için gözyaşlarına boğulduğu an başladı Nietzsche için.
-Mutluluk yinelenmeye duyulan özlemdir.
-Hüzün biçimdi mutluluk içerik, mutluluk hüznün uzanımını doğruyordu.
-Ama güçlüler güçsüzleri incitemeyecek kadar güçsüz olunca güçlüler çekip gidecek kadar güçlü olmalılar.




20 Ağustos 2010 Cuma

küçük kuş

ufak bir kuş kondu omzuma
yeni şarkılarla yeni fikirler anlatmaya başladı
o anlattıkça dinliyor seviniyordum.
aslında inanıyordum dediklerine
bana önemli olduğumu
dünya için bir şeyler yapabileceğimi şakıyordu
benim gibi insanlar olduğunu
doğanın kalbinde beni beklediklerini anlatıyordu.
Ben büyülenmiş dinlerken
kuş gittikçe büyüyor şekil değiştiriyordu
artık ağır gelmeye başlamıştı omzuma
karşıdaki dalda kadim dostum baykuş
bir ayna tutmuş
omzumdaki benim kanımı emerek yaşayan
kocaman bir hayvanı gösteriyor..



kimbilir belki burada bitmemeli devamı olmalıydı ama gereksiz; herkes kendi tamamlamalı sonunu.


17 Ağustos 2010 Salı

korku

Küçücük defterimde kocaman olanlar
Küçücük oldular buraya gelince
Ellerim alışamadı kalem-kağıtsız
Düşüncelerimi başkalarıyla paylaşmama.
Panik olup sarılıverdi
parmaklarım birbirlerine.

boşluk

Yerini dolduramadı kimse
Biliyorsun farkındasın
Sadece küçüldü yerin bunu bilmiyorsun
Artık sende fazla geliyorsun oraya
Sana da yer yok
Sadece gökyüzü hepsi bu!

insan

İnsan 3 ögeden oluşmuştur.Bu ögelerin oranına göre kişilikler oluşmuştur.Fakat hiç kimse de bu üçlüden herhangi biri eksik değildir.Sadece kullanmayarak köreltmişlerdir.
Küçük bir çocuk gibi olan bilinçaltı bu ögelerdendir.5 yaşında bir çocuğun algısına sahip olan bilinçaltı gördüğü, duyduğu her şeyden etkilenir.Bu etkilenmelerde kolay kolay silinemez.Bu nedenle zarar görmeye çok açıktır.Fikirlerimizin tohumları burada atılır.

Bilinç ise kolayca etkilenebilen ve zarar görebilen bilinçaltını savunmaktadır.Eksiklerini saklar, onu korur.Atılan fikir tohumları filizlenmiş olarak bilinçte bulunur.Artık bilinçaltı sayesinde eleştirel düşünce oluşmuştur.

Son parça ise tindir.Yaratıcı yanımız; içimizdeki tanrıdır.Tanrı tüm canlılarda olan bu tinlerin birleşimdir.Öngörü, telepati, 6.his gibi tüm metafiziksel olgular burada oluşmaktadır.Bilinçaltı ile çeşitli sanatsal eserler çıkarılabilir ancak tin yani tanrısal öz olmadan kendine özgü has bir şey yaratılamaz.İnsan yoktan yaratamaz ancak kopyalayabilir.

İnsan bedeninin ise bir hayvandan hiçbir farkı yoktur.Temel ihtiyaçlar , güdüler bedendendir.Vücut ise sadece evrim sonucu gelişmiştir.Gelişmeye devam edecektir.



taht kavgası

rüyalar dem vuruyor güne
günden güne
daha ağır ve sarsıcı
insanlar getirip insanlar götürüyorlar
farkında olmadan
hayatımı değiştiriyorlar
yoksa taht kavgasını
bilinçaltım mı kazanıyor??




15 Ağustos 2010 Pazar

Mutluluktu o.

Huzurdu masamda uyuyan
Minikti, savunmasızdı ama
Dirençliydi ilk günden

Zamanla o ben
ben o oldum
Bir bütünüz artık
ne o bensiz ne ben onsuz olabilirim
Kimse olmasa yeteriz birbirimize.


cimri

"yavuz çetin -kimse bilemez eşliğinde."







Cimrinin biriyim ben
evet evet itiraf ediyorum
cimriyim!

Kelimelerimi saklıyorum
Cümlelerimi saklıyorum
Benden çıkınca uçup gidecekler
Birileri onları çalacakmış biliyorum
Korkuyorum onları özgür bırakmaya.

Şimdi ise ufak ufak
Balonların kuyruklarına bağlayıp
Salmaya başladım onları
Belki insanlar beni anlamaya çalışır

Ama balonlarımla ben 
henüz kapalı bir odadayız
Gün gelir belki özgür bırakır biri.


.Aurore.